Connect with us

Tarım ve Hayvancılık Haberleri

Akörenli Çiftçiler Tohumluk Arpa Sevinci Yaşadı

Silivri Belediyesi 2019 yılında başlattığı Çiftçiye Tohumluk Arpa Desteği Projesi kapsamında kendi arazilerinde yetiştirdiği yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpaların dağıtımına devam ediyor. Akören Mahallesi’nde “Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Töreni” düzenleyen Silivri Belediyesi, 50 çiftçiye maddi değeri 60.000 TL olan 10 ton tohumluk arpayı hediye etti. Üreticiler kendilerine hibe edilen bu ürünlerle yaklaşık 500 dönüm araziye ekim yapabilecek.

Bu yıl 2 bin 500 dönüm belediye arazisinde tarım faaliyeti gerçekleştiren Silivri Belediyesi, bu arazilerin 1000 dönümüne yaptığı Seymen marka yerli ve milli, sertifikalı tohumluk arpa ekiminden elde ettiği 400 ton ürünü 200 kiloluk dilimler halinde 2.000 çiftçiye dağıtmayı sürdürüyor. Silivri Belediyesi bu çalışma ile çiftçilere 2,5 milyon TL değerinde destek sağlamış olacak. Hediye edilen ürünlerle 20.000 dönüm araziye ekim yapabilecek olan çiftçiler elde ettikleri 10.000 ton ürünü tekrar tohumluk olarak kullanabilecek. Silivri Belediyesi böylece küçük ve orta ölçekli üreticilerin yaklaşık 25 milyon TL ciro elde etmesine imkân sunmuş olacak.

ERGİN: “BAŞKANIMIZ ÜRETİCİLERE BÜYÜK DESTEK VERİYOR”

Törenin açılış konuşmasını yapan Akören Mahallesi Muhtarı Hüseyin Ergin, “Belediye Başkanımız tarafından geçtiğimiz günlerde hayvancılara 50’şer balya saman dağıtımı yapıldı. Bugün de 50 çiftçimize yerli ve milli tohumluk arpa dağıtılıyor. Başkanımız iki sezondur çiftçi ve hayvancılarımıza büyük destek veriyor. Ben üretime verdiği desteklerden dolayı kendisine teşekkür eder, hepinize saygılarımı sunarım.” ifadelerini kullandı.

ÖZER: “ÇALIŞMALAR TÜM BELEDİYE BAŞKANLARINA ÖRNEK OLACAKTIR”

Advertisement

Ergin’in ardından kürsüye gelen Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer, “Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli olduğu çok net anlaşıldı. Bu nedenle Başkanımız Volkan Yılmaz’a üretime yaptığı bu özverili desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu çalışmalar Türkiye genelinde bütün belediye başkanlarına güzel bir örnek olacaktır.” diye konuştu. 

“TÜRKİYE’DEN BİRÇOK BELEDİYE FAALİYETLERİMİZ HAKKINDA BİLGİ İSTİYOR”

Bu yıl belediye tarafından yapılan tarımsal faaliyetlerle üreticilere ciddi bir destek verdiklerini ifade eden Başkan Yılmaz, “Burada yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpaların dağıtımı için bir aradayız. Biz yola çıkarken Silivri’nin yalnızca merkezden yönetilecek, sahil ve çarşı meydanından ibaret görülecek bir ilçe olmadığını söylemiştik. Eğer bütüncül bir anlayışla bu şehir yönetilmezse, köylü ve çiftçi görmezden gelinir, köyler görmezden gelinirse bunun Silivri’ye ihanet olacağını söyledik. Bu nedenle hemen kolları sıvadık ve köylerin tekrar üretebilmesi, tarımsal faaliyetlerin ve hayvancılığın canlanması adına çalışmalarımıza başladık. Silivri’de ekilmeyen, dikilmeyen tüm arazilerimizi tespit ettik. Tespit ettiğimiz arazilerimizde Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz ile iki yıldır ziraat yapıyoruz. Bu yıl 2 bin 500 dönüm belediye arazisini üretime kazandırdık. Bu arazilerde bal üretiyoruz, fide üretiyoruz, aromatik bitki, yerli ve milli arpa, buğday, silajlık mısır ve ayçiçeği üretiyoruz. 1.000 dönüm araziye yaptığımız arpa ekiminden elde ettiğimiz 400 ton arpayı 2.000 çiftçimizle paylaşıyoruz. 75 dönüm araziye ektiğimiz silajlık mısırın hasadına başladık. Elde edeceğimiz 500 ton silajlık mısırı küçük ve orta ölçekli hayvancımızın kaba yem ihtiyacına destek olmak adına 1.000 hayvancımıza 500 kiloluk paketler halinde dağıtacağız. Yine arpa ve buğday ekimlerinden elde ettiğimiz 50.000 balya samanı dar gelirli hayvancılarımızla paylaşıyoruz. 500 dönüm arazimize yaptığımız ayçiçek ekiminden elde edeceğimiz 50.000 litre ayçiçek yağını 5 kiloluk tenekeler halinde 10 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaştıracağız. Belediye olarak bu yıl çiftçi ve hayvancılarımıza direkt olarak 7 milyon TL destek vermiş olacak. Önümüzdeki yıl hem üretim kapasitemizi hem de yaptığımız yardımları yüzde 50 oranında artırmayı hedefliyoruz. Biz, öncü, önder olmak adına çıktığımız bu yolda çok mesafe kat ettik. Türkiye’nin farklı bölgelerinden birçok belediye bu faaliyetleri nasıl yaptığımız, nasıl sürdürdüğümüz konusunda arayıp bizden bilgi istiyor. Üstelik bu destekleri belediyemizin bütçesinden tek kuruş para çıkarmadan, kasamıza da tek kuruş para koymadan üreterek gerçekleştiriyoruz. Silivri için üretmeye, Türkiye için geliştirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

“ÜRETİMİ KONUŞABİLMEK İÇİN ÖNCELİKLE TOPRAKLARIMIZI KORUMALIYIZ”

Silivri’nin en büyük problemlerinden birinin kaçak yapılar olduğunu ifade eden Başkan Volkan Yılmaz,  “Kaçak yapılar konusunu ikiye ayırmamız gerekiyor: 2017 yılından önce yapılan binalar imar affı nedeniyle artık tescillendi ve yapı kayıt belgelerini aldılar. Bu yapılar için artık yapılabilecek hiçbir şey yok. 2017’den sonra bu imar affından cesaret alarak imarlı araziler dururken nasıl olsa bir af daha çıkar diye verimli arazilerimize kaçak yapılar yapanlar var. Böyle düşünenlere şunu söylemek istiyorum; kartvizitinizde ne yazarsa yazsın, abileriniz, amcalarınız, dayılarınız kim olursa olsun ben bu kaçak yapılara müsaade etmeyeceğim. Biz bu tarım topraklarını korumaya devam edeceğiz. Akören bizim, Silivri bizim, bu tarım toprakları, bu orman ve maliye arazileri bizim, bu ülke bizim. Bu topraklar bize miras değil emanet. Bu topraklar bizim namusumuz. Bizim üretimi konuşabilmemiz için öncelikle bu tarım topraklarına sahip çıkmamız gerekir. Ortada toprak kalmazsa nerede ve nasıl tarım yapacağız? Ben görev yaptığım sürece tarım, orman ve hazine arazilerine inşa edilen kaçak yapılara asla göz yummayacağım. Tüm vatandaşlarımdan da bu konuda destek istiyorum.” dedi.

Advertisement

“İBB YÖNETİMİNİ VİCDANI İLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM”

Akörenlilere Kırsal Mahalle Yasası ile ilgili bilgiler veren Başkan Yılmaz, “Yaklaşık 1,5 yıl önce MHP Grubu olarak İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisinde; Silivri’deki 9 köy de dâhil İstanbul’da bulunan 33 köyün biten indirimli su tarife sürelerinin uzatılmasıyla ilgili bir teklif verdik. Teklif oy birliği ile kabul edilmesine ve tüm ısrarlarımıza rağmen İBB yönetimi zimmet çıkar düşüncesiyle TBMM’den bir düzenleme çıkmazsa bunu yapamayacaklarını söylediler. Daha sonra Cumhur İttifakının üyeleri TBMM’de köylünün köy tüzel kişiliğindeki haklarının birçoğunun iade edildiği Kırsal Mahalle Yasası’nı çıkardı. 2022 yılının Ocak ayında yürürlüğe girecek yasaya göre köylerimiz emlak ve çöp vergisinden muaf olacak. Su tarifeleri indirimli olacak. Köylerdeki kasabımız, marketimiz basit usulde defter tutabilecek. Köyde yaşayan vatandaşlar imar ve ruhsat harcından muaf olacak. Biz bu yasanın yürürlüğe girmesine 9 ay kala belediye meclis üyelerimizin oy birliği ile Silivri’nin köylerinde yapılacak inşaatlardan ruhsat harcı almamayı kararlaştırdık. Yani Silivri Belediyesi olarak yasanın yürürlüğe girmesini beklemeden köylüye, çiftçiye destek vermeye devam ettik. İBB ise 2022 yılının Ocak ayını bekleme kararı aldı ve su tarifelerinde indirime gitmedi. Onları da artık kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Biz Silivri Belediyesi olarak köylünün, çiftçinin, hayvancının yanında olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“ÖNCE EVİMİZİN İÇİNDEKİ YANGINI SÖNDÜRELİM”

Konuşmasının sonunda ülkemizin farklı illerinde yaşanan doğal afetlerle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Yılmaz, “Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta sel felaketleri yaşanıyor. Orada yaşayan vatandaşlarımızın acısını paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. Devletimiz inşallah bir an önce oradaki yaraları en kısa zamanda saracaktır. Bununla birlikte maalesef orman yangınları da hâlâ devam ediyor. Bu yangınlarda devasa ormanlarımız zarar gördü, canlarımız gitti ama beni en az bu yangınlar kadar üzen ve endişelendiren şey bu yangınlar devam ederken siyaset üretmeye devam edilmesi, kamplaşma ve kutuplaşmaların artması. Ormanları, ağaçları yerine koyarız, bunların hepsini telafi ederiz ama birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bir kaybedersek ne orman kalır bu memlekette ne buğday, ne arpa kalır. İşte yanı başımızda Suriye’nin yaşadığı hadiseyi görüyoruz. Suriye’de fabrikanız olsa ne olur, binlerce dönüm araziniz olsa ne olur? Tabii ki siyaset yapılacak, tabii ki eleştiriler yapılacak, ortaya bir bilanço çıkarılacak ama öncelikle evimizin içindeki yangını söndürmemiz lazım.

Bu duygu ve düşüncelerle birlik ve beraberliğimizin daim olmasını, ülkemizin ve milletimizin daha güçlü olmasını temenni ediyor, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.” ifadelerini kullandı.  

Advertisement

Tohumluk arpa dağıtım törenine; Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, STK temsilcileri, basın mensupları ve vatandaşlar katıldı. Yapılan konuşmaların ardından Akören Spor Kulübü Başkanı Fetih Kepçeli, Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a spor kulüplerine yaptığı katkılarından dolayı üzerinde Yılmaz’ın isminin yazdığı bir forma ve çiçek hediye etti. Tören çiftçilere yapılan tohumluk arpa dağıtımının ardından sona erdi.

 

Politika

Barut: “Onur ve gurur duyuyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, kendisine verilen “2022 Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Özel Ödülü” ile büyük bir gurur ve onur yaşadığını söyledi.
SEMPOZYUMA BÜYÜK İLGİ
Tarım Öğretiminin 177’nci Yıldönümü ve Ziraat Mühendisleri Günü etkinlikleri çerçevesinde Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Merkezi, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye Tarımı Sempozyumu” düzenledi. Ankara’da Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik büyük ilgi topladı. Tarım sektörü ve paydaşları ile demokratik kitle örgütlerinden önemli isimleri buluşturan sempozyumda, yaşanan sorunlar ele alınıp çözüm için yapılması gerekenlere dair görüş alışverişinde bulunuldu.
GURURLANDIRAN GEREKÇE
Büyük ilgi gören etkinlikte  CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olan Ayhan Barut, 2022 Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Özel Ödülü’nü ZMO Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez’in elinden aldı. Aynı zamanda Ziraat Mühendisi olan Ayhan Barut’a verilen ödülün gerekçesi, “Odanın iş ve işlemlerini kolaylaştırılması ve etkinleştirilmesine katkı sağlaması, mühendislerin istihdamını arttırıcı çalışmalar yürütmesi, tarım sektöründe üretici ve tüketici hak ve yararlarının gelişmesi için anlamlı katkılar üretmesi, olumlu bir kamuoyu oluşturulması çalışmalarına destek sağlaması, yaşamı ve uygulamalarıyla örnek oluşturması nedeniyle, tarım sektörü ve ziraat mühendisliği mesleğine yapmış olduğu katkılar için ZMO 2022 Yılı Özel Ödülüne değer bulunmuştur” olarak açıklandı.
AKIN ÖZDEMİR’İ ANDI, ‘HESAPLAŞACAĞIZ’ DEDİ
Ödül almak için çıktığı kürsüde yaşadığı gurur, onur ve heyecanı paylaşan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Yıllarca Ziraat Mühendisleri Odamızın her kademesinde görev yaptım. Bu yönüyle bu ödül benim için çok anlamlı. Bundan sonra da ZMO her zaman bizim evimiz, yuvamız, ailemizdir. Burası bir okuldur. 10 Ocak Tarım Öğretiminin 177. yıldönümünü kutladık. 10 Ocak denildiğinde herkesin olduğu gibi benim de aklıma gelen mücadele insanı, Adana Şubesi Kurucu Başkanımız Akın Özdemir gelir. Akın Özdemir bir 10 Ocak kutlama gününde kendisine konuşma hakkı verilmediği halde zorla kürsüye gelerek tarihi bir söz söylemiştir. ‘İnsanı aç, hayvanı aç, toprağı aç bir ülkede kutlama yapılmaz. Olsa olsa hesaplaşılır’ demiştir. İşte Akın Özdemir’in de dediği gibi, tarıma darbe vuran, üretimi ve üreticiyi yok eden, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı hedef alan AKP iktidarı ve rantiye düzeni ile hesaplaşacağız.”

Rumico

Devamını Oku

Politika

Çiftçi Ve Üreticilere Destek Müjdesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmanın başında, bugünkü toplantıda hem çiftçilerle hasret gidereceklerini hem de müjdeleri paylaşacaklarını söyledi.

Çiftçi ve toprak denilince Âşık Veysel’i anmamanın mümkün olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Veysel’in şarkısındaki “Dost dost diye nicesine sarıldım/Benim sadık yârim kara topraktır” sözlerini hatırlattı.

“TOPRAĞI VE ONU İŞLEYEN ÇİFTÇİYİ İHMAL EDEN, GELECEĞİNİ İHMAL ETMİŞ DEMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanoğlu ne kadar beyhude dolaşırsa dolaşsın ne kadar başka meşgalelerle oyalanırsa oyalansın tek sadık yârinin toprak olduğunu anlayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sanayi devrimi ve ardından yaşanan teknoloji devrimi, insanların günlük hayatını ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın toprak asıl hayat kaynağı olarak önemini hâlen koruyor. Biz de tahılı, meyvesi, sebzesi, hayvanı başta olmak üzere altında ve üstünde yetişen tüm değerleriyle toprağımıza sahip çıkmanın, onu işleyen çiftçilerimize destek olmanın gayreti içindeyiz. Ülkemizin nüfusunun 85 milyonu, dünya nüfusunun 8 milyarı bulduğu bir dönemde toprağı ve onu işleyen çiftçiyi ihmal eden, geleceğini ihmal etmiş demektir. Her küresel kriz, gıda üretimi ve tedarikinin ne kadar stratejik bir alan olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatmaktadır.”

Advertisement

“TAHIL SEVKİYATININ BAŞLAMASINI SAĞLAYARAK İNSANLIĞI BÜYÜK BİR KRİZİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜRDÜK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizi sebebiyle tahıl sevkiyatının sekteye uğramasının dünya çapında bir açlık tehdidini ortaya çıkardığına vurgu yaparak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak yürüttüğümüz çok yönlü diplomasiyle tahıl sevkiyatının başlamasını sağlayarak insanlığı büyük bir krizin eşiğinden döndürdük. Elbette bu durum, kendi tarım üretimi kapasitemizin önemini de gösterdi. Hükûmetlerimiz döneminde çiftçilerimize verdiğimiz desteklerin, sağladığımız kolaylıkların, yaptığımız düzenlemelerin ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bugünkü buluşmamız da aynı çabanın bir tezahürüdür. Bağlantı tüm alanlarıyla birlikte tarım sektörü ve onun ana unsuru olan çiftçilerimizi bir bütün olarak görüyoruz. Gübreyi, ilacı, yemi kullanan çiftçimiz ile onu üreten, satan, finansmanını sağlayan kurumları birlikte değerlendiriyoruz. Tarlasını en modern ekipmanlarla süren çiftçimiz ile bu makineleri üreten, satan, finansmanını sağlayan kurumları ayrı tutmuyoruz. Kooperatiflerimizden tarım ürünlerini girdi olarak kullanan gıda, tekstil, ilaç, kozmetik sanayisine, meslek örgütlerinden üniversitelere kadar bu alanda özellikle ilgili tüm yapıları aynı sistemin bir parçası olarak görüyoruz. Politikalarımızı ve uygulamalarımızı bu büyük ekosistemin unsurlarının tamamını gözeterek oluşturuyoruz.”

“GENÇLERİMİZİ VE KADINLARIMIZI TARIMA YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zincirin herhangi bir halkasındaki kopmanın tüm sistemi etkileyeceğini iyi bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Bunun için çiftçiden tüketiciye uzanan aşamanın hiçbir halkasını atlamadan sistemi bir bütün olarak geliştirecek adımları atıyoruz. Ziraat Bankamızın tarım sektörüne yönelik hizmetleri de aynı yelpaze genişliğine sahiptir. Tarım sektörünü yeni düzenlemelerle desteklerle teşviklerle güçlendirirken aslında sistemin tamamına hitap ediyoruz. Örnek uygulamalar, başarı hikâyeleri, tecrübe paylaşımı gibi yöntemlerle özellikle gençlerimizi ve kadınlarımızı tarıma yönlendirmeye çalışıyoruz. Ülkemizin 81 ilinden 2 bine yakın çiftçimizle işletme sahibimizle kooperatif ve kurum temsilcilerimizle gerçekleştirdiğimiz bugünkü buluşmamızı da tüm bu gayretlerin özeti, bir sunumu olarak değerlendiriyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, biraz önce genç çiftçilerin, kadın çiftçilerin, tarıma değer katanların konuşmalarının özetini dinlediklerini, toplantıya girerken de çiftçilerin ürünlerini sergiledikleri stantları ziyaret ettiklerini dile getirdi.

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gördükleri ve duyduklarının kendilerine sadece Ziraat Bankası aracılığıyla kullandıkları 232 milyar lirayı aşkın tarım kredilerinin yerine ulaştığını, toplam kredi miktarının yüzde 88’ine karşılık gelen 204 milyar liraya uyguladıkları faiz desteğinin doğruluğunu, bilhassa 634 bin çiftçinin 60 milyar lira tutarındaki kredi faizinin tamamını karşılamalarının isabetini, toprağı aşkla sevgiyle işleyen 1 milyonu aşkın çiftçinin kendilerine sunulan kredi imkânını üretime dönüştürdüğünü, velhasıl tarım sektörüne bugüne kadar verdikleri desteklerin ve emeklerin boşa gitmediğini ispatladığını ifade etti.

Bu tablo karşısında kendilerinin de Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer kurumlarla yürüttükleri çalışmaları sadece sürdürmekle kalmayıp, daha ileri seviyeye çıkartma şevki kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tarım arazilerinin toplulaştırılmasından sulama tesisleri yapımına, meraların korunmasından depolama ve satış kanallarının geliştirilmesine kadar her alanda sürekli hedef büyütüyoruz. Ülkemizin tarıma uygun her karış toprağının en yüksek verimle ekilmesini ve çiftçilerimizin alın terlerinin karşılığını alabilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Savunma alanında nasıl kendi kendimize yeterliliği stratejik öncelik olarak görüyorsak tarımsal üretime de aynı anlayışla bakıyoruz. Bunun için devletimizin tüm imkânlarını seferber ediyor, her talebi dikkatle ele alıyor, her imkânı kullanıyoruz.”

“ZİRAAT KATILIMIN ÇİFTÇİLERİMİZE DÜŞÜK MALİYETLİ FİNANSMAN SAĞLAYABİLMESİNİ TEMİN EDECEK DÜZENLEMEYİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün verecekleri müjdelerin ülkenin toprak muhafızları, üretim akıncıları olan çiftçileri daha da güçlendirmeyi amaçladığına dikkati çekerek şunları kaydetti: “İlk olarak Çiftçi Destek Kredisi’ni uygulamaya geçireceğimizin müjdesiyle başlıyoruz. Bu krediyi çiftçilerimiz, hasat dönemine kadar yapacakları her türlü harcamaları için kullanabilecekler. Böylece çiftçilerimiz gelir elde edemedikleri dönemdeki ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilecekler. Kişi başına 250 bin liraya kadar verilecek bu kredinin yıllık faiz oranı yüzde 9,75 ve vade süresi 36 aya kadar olacaktır. İkinci müjdemiz Tarımsal KOBİ Kredisi’dir. Tarım ürünlerini işleyen küçük ve orta boy işletmeleri destekleyeceğimiz bu kredi sayesinde nihai malın katma değerinin üreticimizde kalmasını sağlamak istiyoruz. Tarımsal KOBİ Kredimizin üst limiti 15 milyon lira, devlet tarafından ödenen kısmı dışında kalan yıllık faiz oranı yüzde 4,75’tir. Yatırım kredilerinde 10 yıla, işletme kredilerinde 24 aya kadar vade uygulanabilecektir. Süt ve süt ürünleri, meyve ve sebze kurutma-dondurma, meyve suyu, salça, turşu, konserve, reçel, marmelat, pekmez, zeytin, su ürünleri paketleme, tütsüleme, organik tarım ürünleri gibi pek çok başlıktaki işletme faaliyetinde bu kredi kullanılabilecektir.”

Üçüncü başlıklarının Tarım Borç Transferi Kredisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu krediyle başka bankalardan yüksek faizle kredi kullanmış çiftçilerimizi Ziraat Bankamızda sağlayacağımız uygun şartlarla bu yükten kurtarmayı amaçlıyoruz. Üst limiti 5 milyon lira olacak bu kredinin de faiz oranı yüzde 9,75 ve vadesi 60 aydır. Önümüzdeki günlerde Ziraat Bankamız yanında Ziraat Katılımın da çiftçilerimize düşük maliyetli finansman sağlayabilmesini temin edecek bir düzenlemeyi inşallah hayata geçireceğiz” dedi.

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu kredi imkânlarının çiftçilere ve işletmelere hayırlı olmasını diledi.

“GENÇLERİMİZİN VE KADINLARIMIZIN TARIMIN GELECEĞİNDE ÇOK DAHA FAZLA SÖZ SAHİBİ OLMALARINI İSTİYORUZ”

Genç çiftçi ve kadın çiftçi kredi limitlerinin hâlihazırda 500 bin lira olduğunu bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz gençlerimizin ve kadınlarımızın tarımın geleceğinde çok daha fazla söz sahibi olmalarını istiyoruz. Bunun için buradan Ziraat Bankası Genel Müdürü’müze genç ve kadın çiftçi kredi limitlerini 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkaralım diyorum. Alpaslan Bey, anlaştık değil mi? Bir yanlışlık olmasın” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası’nın tarım kredilerindeki takip oranının yüzde 1’in altında olmasının çiftçilerin borçlarına sadık olduklarını, ödemelerini hassasiyetle yaptıklarını gösterdiğini söyledi.

Buna rağmen yüzde 1’in altında bile olsa borcunu ödemekte zorlanan bir çiftçi varsa onlara destek olmanın da boyunlarının borcu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım kredisi takip hesabındakilerden anaparasını peşin ödeyenlerin faizlerinin silinmesinin bu çiftçileri rahatlatacağını belirtti.

Advertisement

Anapara ödemesini peşin yapmakta zorlananların olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peşin parası olmayanların borçlarını herhangi bir gecikme ve temerrüt faizi uygulanmadan taksitle yapabilmelerine de imkân tanımak lazım. Bu konuda da mutabık mıyız (Ziraat Bankası Genel Müdürü) Alpaslan Bey? Şahit oldunuz, duydunuz. Evet, gördüğünüz gibi konu çiftçilerimizin, üreticilerimizin, milletimizin meselesi olduğunda çözümler anında geliyor” ifadelerini kullandı.

“KONU ÜRETİM OLDUĞUNDA BİZİM İÇİN AKAN SULAR DURUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda ülkeyi asırlara bedel eser ve hizmetlere kavuşturmuş bir hükümet olarak Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını da dört bir koldan süratle yürüttüklerine işaret etti.

Türkiye Yüzyılı’nın başlıklarından birinin de “üretimin yüzyılı” olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konu üretim olduğunda hele hele toprağın bereketi olduğunda bizim için akan sular durur. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme üzerine inşa eden bir iktidar olarak, bir hükûmet olarak bu 5 temel esas üzerine Türkiye’mizi büyüteceğiz. Ve bu mücadelede çiftçilerimizden alacağımız destek hayati öneme sahiptir. Ne diyor gönül dostu; ‘Gökte uçan hüma kuşu ne bilir dalın kıymatın/Kargayı kondurman dala ne bilir gülün kıymatın/Çift sürüp ekin ekmeyen, meydana sofra dökmeyen, arının kahrını çekmeyen ne bilir balın kıymatın.’ Biz ülkenin ve milletin sahip olduğu değerlerin, zenginliklerin, imkânların kıymetini bilmeyenleri asla muhatap almıyoruz. Çifti çubuğu, bağı bahçeyi, ekini hasadı, davarı malı bilmeyenlere dönüp bakmıyoruz. Bizim onlarla işimiz yok. Oturdukları yerden esip gürleyerek avara kasnak gibi boşa dönüp duranları gülerek izlemekle yetiniyoruz. Zihninde vizyon, gönlünde eser ve hizmet, dilinde hayırlı söz olmayanların topunu bir araya getirseniz şuradaki buluşmamızın hasılasının yanına bile yaklaşamazlar.”

“ÜRETMEK İÇİN TER DÖKMEK LAZIM”

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmak için dertli olmak lazım dertli. Mücadele etmek için yaşamış olmak lazım yaşamış olmak. Üretmek için de ter dökmek lazım ter. Başarı kazanmak için tecrübe ve hazırlık lazım. Hepsinden önemlisi tüm bunlar için sarsılmaz bir inanç, mangal gibi bir yürek, çelikten bir irade lazım. Hamdolsun biz üstadın deyimiyle akrebin kıskacında yoğrula yoğrula Yunus gibi pişe pişe Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte bugünlere geldik” diye konuştu.

Çiftçilerin, Türkiye’yi 1990’ların güvensizlik ve istikrarsızlık ikliminden 2023 hedeflerine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna getirene kadar hangi badireleri atlattıklarının, hangi engelleri aştıklarının, hangi oyunları bozduklarının şahidi olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnşallah Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıp yeni yüzyılına gireceğimiz 2023’ü de güven ve istikrardan taviz vermeden geçirerek hep birlikte hayallerimizi gerçeğe dönüştüreceğimiz bir döneme gireceğiz. Sizlerden ve tüm milletimden ricam şudur; geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık eksiklerini nasıl tamamlamışsak milletimizin asırlık hak ve özgürlük taleplerini nasıl karşılamışsak Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da aynı inanç ve azimle başlatalım istiyoruz. Çiftçi kardeşlerimizin bu kutlu yolda bugüne kadar hep olduğu gibi yine en güçlü şekilde yanımızda yer alacaklarına yürekten inanıyorum.”

Verdikleri müjdelerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere bu imkânların sağlanmasında emeği geçenleri tebrik etti.

Rumico

Advertisement
Devamını Oku

Politika

Sınav yapıldı, sorular ortaya saçıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 17 Aralık’ta çeşitli kentlerde yapılan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı ile ilgili şaibe iddialarına dikkat çekerek sınavın iptalini istedi. Sınav günü soruların yer aldığı kitapçık fotoğraflarının sosyal medya ve internet ortamına düştüğünü belirten Barut, Meclis’e sunduğu önergeyle bakanlığı açıklama yapmaya çağırdı.
“YANLIŞ DÜZELTİLMELİ”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından yanıtlanması istemiyle hazırladığı önergeyi Meclis Başkanlığı’na veren Ayhan Barut, “Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle, Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık izni ve depo yetkisini, ziraat mühendislerinin yanı sıra orman, orman endüstri ve kimya mühendisleri, eczacı, kimyager ve bitki sağlığı derslerini alanlara da vermişti. O zaman da ziraat mühendislerinin, ilaç bayiliği ve satışı için diplomaları yeterli görülmeyip haksızca zorunlu sınava tutulmasını doğru bulmadığımızı ifade etmiştik. Hala bu yanlış sürüyor. Israrla bu yanlışın düzeltilmesini bekliyoruz” dedi.
“FOTOĞRAF ÇEKİLDİ, HER YERDE GÖRÜLDÜ”
Son olarak 17 Aralık’ta binlerce adayın katılımıyla yapılan Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili şaibe iddialarının ortaya atıldığını bildiren Barut, şunları kaydetti:
“Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı 17 Aralık’ta Ankara, İzmir, İstanbul, Samsun, Diyarbakır, Antalya ve Adana gibi kentlerde yapıldı. Binlerce adayın girdiği sınavla ilgili yine şaibe iddiaları ortaya atıldı. Bakanlık adına Ankara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nce yapılan sınav sorularının fotoğraflarının çekildiği ve her yerde yayıldığı görülmektedir. Çoğu insan belki cebindeki son parasıyla, son bir umutla bu sınava girmiş ancak bu meslektaşlarımızın hakları gasp edilerek geleceği ile oynanmıştır. Geçen yıllarda da binlerce adayın girdiği sınavla ilgili şaibeler gündeme gelmişti. Toplam 80 sorunun yer aldığı aynı sınavda doğru cevapların yarısının A şıkkı olduğu ortaya çıkmıştı. Tüm bunlarla beraber söz konusu sınavın iptalini, yanlışın düzeltilmesini, mağduriyetin giderilmesini ve şaibelerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz.”
“ŞAİBEYLE İLGİLİ NE YAPACAKSINIZ?”
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un hazırladığı önergede şu sorulara yanıt istendi;
“1- Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık izni ve depo yetkisinin, ziraat mühendislerinin yanı sıra orman, orman endüstri ve kimya mühendisleri, eczacı, kimyager ve bitki sağlığı derslerini alanlara da verilmesine neden olan Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmeliğini düzeltmeyi düşünüyor musunuz?
2- Üniversitede eğitimlerini başarıyla tamamlayan ziraat mühendislerinin, zirai ilaç bayiliği ve satışı için diplomalarını yeterli görmeyerek haksızca zorunlu sınava tutulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kararı geri çekecek misiniz?
3- 17 Aralık 2022 tarihinde yapılan ve binlerce adayın katıldığı Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili ortaya atılan şaibe iddialarına ilişkin nasıl bir adım atacaksınız?
4- Geçmiş yıllarda yapılan sınavla ilgili gündeme gelen şaibe iddialarının akıbeti ne oldu?
5- Bu yılki Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili şaibeleri gözeterek sınavın iptalini sağlayacak mısınız?”

Rumico

Devamını Oku
Advertisement

HAFTANIN ŞARKISI

Advertisement

Trendler