Connect with us

Serbest Bölge

Kornişon ihracatında hedef pestisitsiz üretimle 200 milyon dolar ihracata ulaşmak

Türkiye’nin turşu ihracatının yüzde 80’ini gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, üretim ve ihracatta sürdürülebilirliği sağlamak için kornişon sektörünü, Türkiye’nin kornişon üretiminde başkent konumundaki Ödemiş’te bir araya getirdi. Toplantıya kornişon üreticisi, komisyoncusu, zirai ilaç bayisi ve ihracatçılar yoğun ilgi gösterdi.

Ödemiş Bademli’de düzenlenen “Kornişon Sektörel Değerlendirme Toplantısı”nda konuşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Bölgesi’nin en önemli ihraç ürünlerinin başında hıyar ve kornişonun geldiğini vurguladı.

Kornişon mamul sektörünün göz bebeği

Kornişon ürününün gerek ihracat tutarı, gerekse sağladığı katma değer nedeniyle Ege Bölgesi’nin işlenmiş ürün sektörünün göz bebeği olduğunun altını çizen Uçak, “Kornişon bakımı diğer ürünlere göre daha zahmetli, ilaçlama ve hasat dönemlerine çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ödemiş hıyar ve kornişon üretiminde ülkemizin en önemli üretim alanlarından biri durumunda. Son yıllarda yurtdışındaki alıcıların talepleri doğrultusunda kalıntı konusu sürdürülebilir tarım ve ihracatımız için kritik bir öneme sahip duruma geldi. Biz de Ege İhracatçı Birlikleri olarak yürüttüğümüz “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi” ile Ödemiş ilçesinde numuneler aldırarak bölgenin pestisitle mücadele konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Hem üreticiler hem de ihracatçılar olarak pestisit kullanımına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Pestisitsiz üretim yaptığımız takdirde hem iç piyasada, hem de ihracatta sağlıklı ürün sunabileceğiz. İhracatta da 200 milyon dolar rakamına kolaylıkla ulaşabileceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği üyelerinden 4 yıl için tekrar yetki aldıklarını dile getiren EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak birçok il ve ilçede üreticilerimizle değerlendirme toplantıları gerçekleştiriyoruz. Yeni dönemde mamul sektörümüzün ilk toplantısını Ödemiş’te düzenlemekten mutluluk duyuyoruz. Yönetim Kurulu olarak, üreticilerimizin, ihracatçılarımızın sorunlarınızı dinlemek ve çözüm üretmek bizim için önemli bir sorumluluk. Tarım ve Orman bakanlığımızın teknik personeli, bölgedeki ziraat mühendisleri, ilaç bayileri, üniversiteler ve Ege İhracatçı Birlikleri olarak koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Tüm paydaşlarımızla ortak hareket ederek başarıya ulaşacağımıza inanıyorum.”

Advertisement

 İzmir’de 16 bin dekar alanda yıllık 37 bin ton kornişon üretimi yapıldığı bilgisini veren Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdür Yardımcısı Fatih Kılıç, İzmir’de kornişon üretiminin Kiraz ve Ödemiş ilçelerinde yoğunlaştığı aktardı.

İzmir’de 258  bitki koruma ürünü bayisi olduğunu belirten Kılıç, “Ödemiş’te 31 bitki koruma ürünü bayimiz görev yapıyor. 2021 yılında Ödemiş’te 8 adet hıyar numunesi aldık. Analiz sonuçlarının tamamı temiz çıktı. Üreticilerimizin pestisitsiz üretim yapmaları için denetimlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz” diye konuştu.

Ödemiş’in içinde yer aldığı Küçük Menderes Ovası’nın yılda 3 ürünün alınabildiği verimli topraklara sahip olduğu bilgisini aktaran Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi İbrahim Duman, üretimde başarının sürdürülebilir olması için toprağı yormadan, bitkisel üretim deseninin uygulanması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’de kornişon üretiminin 1990’lı yıllarda Ödemiş’ten başladığını anlatan Duman, “Sonrasında Manisa, Afyon ve diğer bölgelere yaygınlaştı. İzmir, üretim miktarı olarak günümüzde ikinci sırada. Kornişon yetiştiriciliği çok zor bir yetiştiricilik. Sürdürülebilir üretim günümüzde ön plana çıktığı için bizim de üretimde çok dikkatli olmamız gerekiyor. Ürettiğimiz ürünün kalitesi ön plana çıkmaya başladı, kimyasal kalıntı sorun olmaya başladı. Kornişon üretiminde istediğimiz girdiyi kullanmamızı sınırlıyor. Uşak, Afyon, Manisa ile İzmir’i kıyasladığımızda Ödemiş hasatta 1 ve 2 numara ürün üretiminde daha başarılı olduğunu görüyoruz. Özellikle işleme ve ihracatta 1 ve 2. Boy talebinin olması Ödemiş’in avantajı diye düşünüyorum” dedi.

Kaliteli kornişon üretimi için dikkat edilmesi gereken hususları paylaşan Duman sözlerini şöyle sürdürdü: “Örtü altında kornişon üreticiliği, örtü altı  ile kıyasladığınızda açık alana göre örtü altı yetiştiricilik daha rantabl oluyor. Verimin yüksek olması, boyların eşitliği nedeniyle firmalar örtü altını teşvik ediyor. Her yıl diğer sebze türlerinde olduğu gibi kornişonda da tescil ettirilen türler var. Turşuluk hıyar çeşitlerinin geliştirilmesi için işletmeler çaba göstermeli, üniversitelerle işbirliği yapmalı. Bölgede çok iyi sonuç veren çeşitler varsa onlara devam edilmeli. İç boşluğu yapmayan, bir numara oranı yüksek çeşitler tercih edilmeli. Verimlilik için her yıl hibrit çeşit üretimi gerçekleştirmek durumundayız. Kaliteli, sertifikalı tohum alarak üretime başlamak zorundayız. En geç Nisan ayında tohum ekimi ile üretime başlamak gerekiyor. İlaç kalıntısı çok önemli. Her gün hasat edilen bir ürün olduğu için ilaç kalıntısı size problem olarak size geri dönecektir. Damlama sulama yöntemini sürdürülebilir tarım için kullanmak zorundayız. Özen gösterin. Gübreleme önemli, hıyar bitkisini sürekli canlı tutabildiğiniz sürece verim alırsınız. Buna izin vermeme adına dengeli gübreleme önemli. İyi yanlış inek gübresini tavuk gübresine tercih edebilirsiniz. Taban gübresi yapmak gerekir.”

Advertisement

Kaymakam Aksoy: “Katma değerli ürün ihracatımızı artırmalıyız”

Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, Ödemiş’in Türkiye’nin en önemli üretim havzalarından biri olduğunu, yaklaşık 100 rakımdan, 1300 rakıma 12 ay her çeşit ürünün üretilebildiği bir bölge olarak öne çıktığını vurguladı.

“Üretme konusunda Ödemiş’te bir sorunumuz yok, çok iyi üretiyoruz” şeklinde konuşan Aksoy, “Çalışkan insanların yaşadığı bir bölgedeyiz. Üreticilerimiz zaman zaman pazarlamada sorun yaşıyor. Patateste, slajda, incirde, kirazda, kornişonda, süt ürünlerinde, kestanede önemli yerlerdeyiz ülkemiz içerisinde. Yaklaşık 700 civarında üreticimiz 42 bin ton kornişon üretiyor ancak 2 bin ton ihracatını gerçekleştiriyoruz. Biz ileride ayakta durabilmek istiyorsak yüzde 5 olan ihracat oranımızı artırmamız gerekiyor. Gübre, ilaç, işçilik sürekli artıyor bununla mücadele edebilmek için katma değerli üretime yönelmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin Ödemiş Bademli’de düzenlediği, “Kornişon Sektörel Değerlendirme Toplantısı”na Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Türkmen Türkmenoğlu, Ödemiş Belediye Başkan Yardımcısı Feridun Azaroğlu, İzmir İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Fatih Kılıç, Tarım ve Orman Bakanlığı Ödemiş İlçe Müdürü Ömer Faruk Tutar, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Duman, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Kırıcı ve Tolga Selim Kağan, Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Selçuk Bilgi, Yeşil Bademli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gülşen Görken, Bademli Mahalle Muhtarı Ahmet Baş, kornişon turşu ihracatçıları, üreticileri, aracıları katıldı.

Rumico

Advertisement

Serbest Bölge

Her akşam 21.10’da kapının zili çaldı: Eve gelen siparişler ailenin psikolojisini bozdu

Nizip İlçesi Şıhlar Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk sahibiİbrahim Rauf-Elif Öztürk çiftinin, 2 yıl önce her akşam 21.10’da kapılarının zili çalmaya başladı. Her gün kapıya baktığında kimsenin olmadığını gören çift, çocuklarınoyun oynadığını düşünerek önemsemedi. Daha sonra 112’ye Öztürk ailesinin adresi verilerek yangın, kalp krizi, kavga, fuhuş gibi ihbarlarda bulunuldu. Polis, itfaiye, sağlık ve cenaze araçlarının sık sık geldiği adreste herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Öztürk ailesinin şikayetçi olmasının ardından yapılan araştırmada ise ihbarların sim kart bulunmayan bir telefondan yapıldığı anlaşıldı, arayan kişi de tespit edilemedi.

Bir süre sonra, ilçede esnafı arayan kimliği belirsiz kişi, Öztürk ailesinin evine kebap, döner, tatlı siparişi vermeye başladı. Eve gelen esnaflara siparişleri olmadığını söyleyen Öztürk ailesi, ilçedeki esnaflara tek tek giderek durumu anlatarak adreslerine herhangi bir sipariş getirilmemesini istedi. Son olarak Öztürk ailesinin evine, taşınacağı yönünde çağrı yapıldığını belirterek bir taşıma firması geldi. Bunun karşısında şaşıran Öztürk çifti, tekrar karakola giderek şikayette bulundu. Ancak yine bir sonuç alınamadı.

Şeyhmus Tatlıcı’nın hamile eşine cinsel saldırı davasında mütalaa

‘KAPIMA CENAZE ARACI GELDİ’

2 yıldır psikolojik olarak çok etkilendiklerini ve tedavi görmeye başladığını anlatan Elif Öztürk (36), karakol ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını ifade etti. Öztürk, evine siparişlerin gelmeye devam ettiğini dile getirerek, korku içinde yaşadığını söyledi. Sokağa çıkarken tedirgin olduğunu anlatan Öztürk, “Benim film gibi hikayem var. 2 yıl önce saat 21.10’da kapımızın zili çaldı. 5 ay boyunca da böyle sürdü. Her gün aynı saatte zili çalıp kaçtılar Çocukların yaptığını düşünerek umursamadık ama her gün aynı saatte olmasıyla tedirgin olduk. Sonra bir gün damda uyurken, kapıya cenaze aracı ve polis geldi. Bize evde bir çocuğun düşerek öldüğü yönünde ihbar yapıldığı söylendi. Herhangi bir olumsuz durum olmadığını söyledik. Bu olaydan bir süre sonra bu kez yangın ihbarı yapılmış ve evimize itfaiye araçları geldi. Daha sonra kalp krizi ihbarı ile ambulanslar yolladılar. Bir süre böyle devam ettikten sonra ilçedeki esnafları arayarak evime siparişler göndermeye başladılar. Kebap, döner, tatlı aklınıza ne geliyorsa eve sık sık siparişler gelmeye başladı. Her gelene durumumu anlatıp geri gönderdik. Eve odun kömür bile göndertmiş. Su satan esnaftan damacana ile su sipariş ediyorlar. Son olarak da bir nakliye firması geldi evi taşıyacağımızı söylemişler” diye konuştu.

Haber Detay Görsel Slider

‘DEPREMDE EVİM YIKILDI DİYE ARAMIŞ’

Advertisement

Elif Öztürk, deprem günü dahi insanların canı ile uğraşırken, evlerinin yıkılıp, kendilerinin enkazda kaldığı yönünde ihbar yapıldığını belirterek, “Deprem günü bile evimin yıkıldığını ihbar etmiş. Hiç vicdan yok bunda, o gün mahşer günü gibiydi herkes sokaklarda canı ile uğraşırken, bizim evin önüne ekipler geldi. O gün bile arayıp adresimi vermiş benim de enkazda kaldığımı söylemiş. Ne amaçla yapıyor neden yapıyor bilmiyorum. Şüphelendiğimiz hiç kimse de yok. Bizim kimse ile bir sorunumuz yok, kendi halinde insanlarız. Ben anneyim, sadece yardım istiyorum. Bu kimse bulsunlar ve ceza versinler” dedi.

‘ÖLÜM İLANI BİLE VERDİLER’

Elif Öztürk, sosyal medya hesaplarından kendisinin ölüm haberlerinin paylaşıldığını ve tüm komşularının paylaşımın ardından evine geldiğini de anlatarak, “Nizip’te ilçedeki haberlerin paylaşıldığı bazı sosyal medya hesaplarından benim öldüğüm yönünde haber paylaştırdı. Paylaşımda cenaze defin saati ve taziye yeri bile yazılmıştı. Bunu gören yakınlarım ve komşularım eve geldi. Akrabalarım, komşularım herkes beni aramaya başladı. Beni, diri diri gömdürdü. Yine başka hesaplardan iletişim numaramı paylaşarak evimin satılık ilanı verildi. Polise, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Ancak hatsız telefonlardan ihbarlarda bulunuyormuş, esnafı da ya özel numaradan ya da sabit hatlardan arıyormuş. Bu durum bende panik atak başlattı, psikolojik tedavi görmeye başladım. Sokaktan bir ambulans, polis aracı sesi duyunca bile korkuyorum. Çocuklarımı dahi okula götürürken, tedirgin olmaya başladım. Bunu kim yapıyor bilmiyorum ama bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Bahçelievler’de katliam gibi kaza! 4 kişi öldü
Haber Detay Görsel Slider

TAZİYE YEMEĞİ SİPARİŞ ETMİŞ

Şüphelinin ilçedeki bir kasabı arayarak, kayınbabası Şaban Öztürk’ün vefat ettiğini ve taziye için yemek siparişi ettirdiğini de belirten Elif Öztürk, “Eşimin adına taziyeleri var diye bir kasabı arayıp evime bin tane lahmacun yaptırılmış. Yemek hazırlanınca bize getirdiler. Bizim taziyemiz falan yoktu. Artık bizimle beraber esnaflar da mağdur olmaya başladı. Bizim kime ne zararımız oldu bilmiyorum. İnsan insana bunu yapmaz. Artık dışarı çıktığımda bile korkudan arkama bakarak yürüyorum” dedi.

Advertisement

‘SİPARİŞİ CAMİ İMAMI OLARAK YAPTIRDI’

İlçede kasaplık yapan Memduh Ağbalık, bir kişinin iş yerinin sabit telefonunu arayarak, kendisini cami imamı olarak tanıttığını ve Öztürk ailesinin taziyesi için yemek sipariş ettiğini söyledi. Lahmacunu yapıp götürünce evde taziye olmadığını belirten Ağbalık, “İş yerini aradılar ve bize bin tane lahmacun yapmamızı, akşam 19.30’da da Öztürk ailesinin evine getirmemizi söylediler. Arayıp siparişi veren kişi, kendisini cami imamı olarak tanıttı. Zaten ona dayanarak güvendik ve yaptık. Yemeği yaptıktan sonra eve gittik kapıyı çaldık ve durumu öğrendik. Sosyal medyada da bu durumu paylaştım. Yaptığımız lahmacunları da mecburen dağıttık” diye konuştu.

Öztürk ailesinin komşuları ise yaşadıkları sokağa itfaiye, polis ve ambulans gelmesiyle tedirgin olduklarını ancak ihbarların asılsız olduğunu ifade etti.

‘Kargonuzu almadınız hakkınızda icra takibi başlatacağız’ yalanıyla dev vurgun!

Rumico

Advertisement
Devamını Oku

Serbest Bölge

Şeyhmus Tatlıcı’nın hamile eşine cinsel saldırı davasında mütalaa

Merhum iş insanı Şeyhmus Tatlıcı’nın kendisi ile aynı ismi taşıyan oğlu Şeyhmus Tatlıcı ve eşi Melisa Tatlıcı arasında kıskançlık sebebiyle tartışma çıktı. İddiaya göre Şeyhmus Tatlıcı o dönem 8 aylık hamile olan eşini temizlik sopasıyla bacağına vurarak darp etmiş ve eline aldığı kolonya şişesiyle de, “Seni yakacağım” diyerek tehdit etmişti. Melisa Tatlıcı savcılığa sunduğu dilekçede eşinin kendisine cinsel saldırıda da bulunduğunu iddia etmişti.

YARGITAY’DAN DÖNDÜ

Suç duyurusunun ardından Şeyhmus Tatlıcı hakkında, “tehdit”, “hakaret”, “kasten yaralama” ve “cinsel saldırı” suçlarından dava açılmıştı. Yapılan yargılama sonrasında, “tehdit”, “hakaret” ve “kasten yaralama” suçlarından beraat eden Tatlıcı, “cinsel saldırı” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak tarafların karara itirazını değerlendiren Yargıtay kararı bozmuştu.

İş insanının hamile eşine cinsel saldırı davası sil baştan

İlginizi Çekebilir

“BUNLARI YAPACAK BİR SEBEBİM YOK”

Verilen bozma kararı sonrasında yeniden başlayan yargılamanın ikinci duruşması yapıldı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Şeyhmus Tatlıcı ve Melisa Tatlıcı avukatlarıyla birlikte katıldı. Duruşmada savunma yapan Şeyhmus Tatlıcı, Melisa Tatlıcı’nın iddialarının yaşanmadığını söyleyerek, “Yaşanması için bir sebep yoktur. Suçlamaları tamamen reddediyorum. Melisa’ya bunları yapacak hiçbir sebebim yok. Çocuğumun annesidir. Nazik, kibar ve saygılı bir insanım, kimseye bunları yapacak biri değilim. Mağdure çocuğumun annesidir. Bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum” dedi.

Advertisement

“LEZYONLAR HAMİLELİKTEN Mİ KAYNAKLI ARAŞTIRILSIN”

Şeyhmus Tatlıcı’nın avukatı ise, dosyada cinsel saldırıya ilişkin hazırlanan bir rapor olmadığını söyleyerek, “Sarıyer Devlet Hastanesi’nden alınan rapor mağdurun eşinden darp gördüğüne dair rapordur. Mağdurda gözlendiği iddia edilen darp ve cebir raporlarının hamilelikten kaynaklanan lezyonlar olup olmadığının tespiti için sunduğumuz mütalaa doğrultusunda ayrıca uzman görüşüne ihtiyaç vardır. Bu konuda Adli Tıp Kurumu raporu alınmalıdır” dedi.

MELİSA TATLICI: “ADALETİNİZE GÜVENİYORUM”

Sanık ve avukat beyanlarının ardından son beyanı sorulan Melisa Tatlıcı ise, şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, “Olay sabahı sanık ile cinsel birliktelik yaşamadık. Adaletin tecelli etmesini talep ediyorum. Adaletinize güveniyorum” dedi.

İş adamına

“ÖZEL BÖLGELERİNDE LEZYONLAR VAR”

Advertisement

Melisa Tatlıcı’nın avukatı ise müvekkilinin olaydan sonra sol kol ve sağ elinde sıyrıklar, omurunda ise hassasiyet olduğunu söyleyerek, “Özel bölgelerinde de kızarıklıklar vardır. Sadece özel bölgelerde değil müvekkilimin kolunda da lezyonlar vardır. Bu nedenle cinsel saldırı mevcuttur. Müvekkil ertesi gün gidip muayene oluyor ve bulgular raporlarla sabittir. Müvekkil olay sırasında 8 aylık hamiledir. En üst sınırdan ceza verilmesini isteriz” dedi.

SAVCI 10 YILA KADAR HAPSİNİ İSTENDİ

Alınan beyanların ardından duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada sanığın eylemlerinin, “basit cinsel saldırı” suçunu oluşturduğu belirtilerek 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan Şeyhmus Tatlıcı ve avukatları mütalaayı kabul etmediklerini belirterek savunma hazırlamak için süre talep etti.

Sanık ve avukatlarına savunma için süre veren mahkeme sanık Şeyhmus Tatlıcı hakkındaki yurtdışı çıkış yasağı tedbirinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İş insanı Salih Tatlıcı’nın 3 milyar dolarlık miras davasında yeni gelişme

Rumico

Advertisement
Devamını Oku

Serbest Bölge

Kan donduran cinayet! Öldürülmeden 2 saat önce katilleriyle tartıştı

Olay, dün gece saatlerinde Gaziantep’te Güneş Mahallesi’nde meydana geldi. Yeter ile henüz kimliği belirlenemeyen kişiler arasında sokakta çıkan tartışma, kavgaya dönüştü.

Kavgada Mehmet Emre Yeter tabancayla, bir kişi ise av tüfeğinden çıkan saçmalarla yaralandı.

İlginizi Çekebilir

İhbarla gelen sağlık ekiplerince Gaziantep Üniversite Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Mehmet Emre Yeter, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Yeter’in cenazesi, Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan otopsisinin ardından defnedilmek üzere yakınlarına teslim edildi.

Polisin yürüttüğü soruşturmada, Mehmet Emin Yeter’in olaydan 2 saat önce parkta tartıştığı, evine döndükten sonra tartıştığı kişilerin sokağa geldiği ve kavganın çıktığı tespit edildi. Polis, olayın ardından kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Atatürk’ün fotoğrafına çirkin hareketler yapan lise öğrencisinin ifadesi ortaya çıktı
Her akşam 21.10’da kapının zili çaldı: Eve gelen siparişler ailenin psikolojisini bozdu
Advertisement

Rumico

Devamını Oku
Advertisement

HAFTANIN ŞARKISI

Advertisement

Trendler