Dünya
Son Dakika: Türkiye varken gerçekçi değil! Azerbaycan’ın yardımı yola çıktı…

Tıpkı Eylül 2020’de olduğu gibi bir kez daha parlama noktasına dönüşen Karabağ’da bu kez Ermeni ayrılıkçılar bir günde silah bıraktı, varılan ateşkes sonucu Azerbaycan’ın Yevlah kentinde Perşembe günü kritik bir buluşma gerçekleşti.
Karabağ’ın Ermeni sakinleriyle Azerbaycanlı yetkililer bir araya geldi, bölgenin yeniden entegrasyonu iki saat boyunca konuşuldu. Bakü yönetimi, görüşmenin ‘yapıcı ve olumlu’ geçtiğini belirtip Karabağ’da yaşayan Ermenilere entegrasyon planının sunulduğunu duyurdu.
KONVOY BU SABAH YOLA ÇIKTI
Ermeni temsilciler özellikle anaokulları ve okullar için akaryakıt talebini dile getirdi, Azerbaycan bölgeye derhal akaryakıt, ilaç ve insani yardım gönderileceğini duyurdu.
Yardım konvoyu bu sabah Ağdam’dan Hankendi’ye doğru hareket etti. Azerbaycan medyası, gıda ve yiyecek taşıyan kamyonların görüntülerini servis ediyor.
HASTANEDE TEDAVİ ALTINDA
Azerbaycan ordusu ise, Hocavend bölgesinde kurtarılan yaralı bir Ermeni kadının askeri hastanede tedavi altına alındığını gösteren bir video yayınladı.
AZERBAYCAN AF PLANLIYOR
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri ve Dışişleri Bakanı Hikmet Hacıyev, Karabağ’da silah bırakan Ermeniler için af çıkarmayı planladıklarını açıkladı. Eski askerler ve savaşçılar için dahi affı gündeme aldıklarını ifade eden Hacıyev, bazı silahlı grupların şartlarını kabul etmedikleri ve direnişe devam edecekleri yönünde açıklama yaptıklarını da sözlerine ekledi.
“Bazı küçük grupların ormanlık alana gittiğini gördüklerini” belirten Hacıyev, ancak bunu güvenlik açısından büyük bir zorluk olarak değerlendirmediklerini kaydetti.
’40 BİN AİLEYİ AĞIRLAMAYA HAZIRIZ’
Taraflar en kısa sürede yeniden bir buluşmak üzere anlaşırken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Karabağ’daki evlerini terk eden Ermenilere Erivan yönetiminin kapılarını açacağını duyurdu. “40 bin aileyi ağırlamaya hazırız” diyen Paşinyan, Azerbaycan toprağı Karabağ’da yaşamayı tercih eden Ermenilere yönelik doğrudan bir tehdit görmediğini de ekledi:
On yıllardır işgal altında olan ve Ermeni ayrılıkçıların dünyada hiç kimse tarafından tanınmayan kağıt üstünde bir rejim kurduğu Karabağ’da, halihazırda yaklaşık 120 bin Ermeninin yaşadığı tahmin ediliyor.
Üç yıl önce 44 gün süren savaşın ardından topraklarının büyük bölümünü geri kazanan Azerbaycan, şimdi varılan ateşkesle Karabağ’da tam kontrol sağlayacak.
AFP: ‘YILDIRIM ZAFER’ ŞOK, ÖFKE VE ENDİŞEYE YOL AÇTI
Uluslararası haber ajansı AFP, Azerbaycan’ın Karabağ’daki ‘yıldırım zaferi’ni ilan etmesinin ardından dehşete düşmüş binlerce göstericinin Ermenistan’ın başkenti Erivan’da Perşembe günü sokaklara döküldüğünü bildiriyor.
Protestocuların Paşinyan hükümetini istifaya davet ettiğini kaydeden AFP, 24 saat bile dolmadan elde edilen zaferin Erivan’da yaşayanlar için şok, öfke ve endişeye yol açtığı yorumunu yaptı.
Erivan’da daima protestoların adresi olagelmiş ünlü Cumhuriyet Meydanı’na Perşembe günü ‘çaresizliğin’ damga vurduğunu belirten AFP’ye göre, Paşinyan’ı ‘hain’ ilan edenler Karabağ’da bir kez daha savaşılmasını istiyor ancak meydandaki çok sayıda insan Türkiye’nin desteğine sahip Azerbaycan’a karşı askeri bir zaferin gerçekçi olmadığını kabul ediyor.
AFP, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan protestocuların Paşinyan’ın yanı sıra yardım göndermeyen Rusya’ya da öfkelerini gösterdiğini ekliyor. Avukat Angela Adamyan “Hiç dostumuz yok. Kimse bizi kurtarmak istemiyor, güçlü bir ordumuz yok, desteğimiz yok. Yapayalnızız, herkes bizi hayal kırıklığına uğrattı” diyor.
SOKAKLARI KAPATTILAR
AFP, bu sabah ise üçüncü gününe giren protestolarda hükümetin istifasını bekleyen göstericilerin başkent Erivna sokaklarını kapattığını ve trafiği durdurduğunu bildirdi. Protestocuların bugün gerçekleşecek kabine toplantısını engellemeyi hedeflediğini aktaran AFP, polis ekiplerinin ise muhalif politikacı Andranik Tevanyan’ı gözaltına aldığını kaydetti.
KREMLİN’DEN YENİ MESAJ: SORUN ARTIK ÇÖZÜLDÜ
Hafta içinde Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu ilan ederek eleştirilere noktayı koyan Kremlin ise, son yaptığı açıklamada “Karabağ’ın karasal bağlantısına dair sorun artık çözüldü” dedi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, mevcut tabloyu “Önemli ilerleme sağlandığını söyleyebiliriz” ifadesiyle değerlendirdi.
Yerel medya ise, Perşembe akşamı Erivan’da trafiği tamamen kilitleyen göstericilerden onlarcasının polis tarafından gözaltına alındığını bildirdi.
Dünya
‘Uzaylı cesetleri’ hayvan ve insan kemiği çıktı! Dünya şaşkın

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) 2023 yılında ‘Tanımlanamayan Anormal Olgular’ (UAP) ve ‘Ne Olduğu Belirlenemeyen Uçan Cisimler’e (UFO) dair yaptığı açıklama ve sunumlar tüm dünyada heyecana yol açarken, Eylül ayında Meksika Kongresi’nde gösterilen ‘uzaylı cesetleri’ gündemi alt üst etti.
Kongre’den üç saat boyunca canlı yayın yapıldı, Peru’da bir maden ocağında bulunan ‘dünya dışı varlıklar’a ait bedenler cam kutuların içinde sergilendi. Karnında yumurta olan ve yaklaşık bir metre boyundaki ‘uzaylılar’ın radyokarbon tarihleme yöntemiyle yaşlarının belirlendiği duyuruldu. Meksika Özerk Ulusal Üniversitesi’nde (UNAM) yapılan testlere göre, cesetler 1800 yaşındaydı.
Hollywood’un uzaylı tasvirlerine benzeyen mumyalar, uzatılmış kafaları ve üç parmaklı oluşlarıyla dikkat çekiyordu. Sunumda söz alan Meksika donanmasının Bilimsel Sağlık Enstitüsü müdürü Jose de Jesus Zalce Benitez, cesetlerin geri çekilebilir boyunları, dişleri olmadığını, büyük beyinleri ve ‘geniş stereoskopik görüş’ yeteneğine sahip büyük gözleri olduğunu bildirdi.
Meksika Kongresi’ndeki UAP oturumunda kürsüye çıkan ve UFO uzmanı olduğunu söyleyen Jaime Maussan özellikle dikkat çekiciydi. Maussan, bir yosun madeninde bulunan ‘uzaylı cesetleri’ni incelemeleri için bilim insanlarına çağrı yaptı.
Kendine ait yaklaşık 1 milyon aboneli bir YouTube kanalı olan bazı belgesellere konu olan Jaime Maussan, sekiz yıl önce yine ‘uzaylı cesedi’ bulduğunu iddia etti. Ancak bilim insanlarının yaptığı incelemeler, kalıntının bir çocuğa ait olduğunu ortaya koydu.
NASA’YA SORULDU
Meksika’daki sunumdan birkaç gün sonra NASA’nın UFO toplantısı vardı, kuruluşun hazırladığı raporda her ne kadar Dünya dışında yaşam olduğu sonucuna varılamadığı söylense de NASA’nın Dünya atmosferinde faaliyet gösteren, bilinmeyen uzaylı teknolojisi olma ihtimalinin inkar edilemeyeceği belirtildi.
Uluslararası medyanın takip ettiği toplantıda NASA çalışanlarına Meksika’da gösterilen ‘uzaylı cesetleri’ de soruldu. BBC’nin sorusuna yanıt veren NASA çalışan Dr. David Spergel “Bu örnekleri bilim insanlarının incelemesine izin verirlerse ne olduklarını anlayabiliriz” dedi.
‘YAPIŞTIRILIP BİTKİ LİFLERİYLE KAPLANDI’
Spergel’in sözünü ettiği incelemenin aslında Peru’da yıllar önce tamamlandığı ortaya çıktı. Söz konusu mumyaların bulunduğu 2015 yılında bir soruşturma başlatan Peru makamları, Adli Tıp ve Bilimler Enstitütüsü’nden yardım istedi.
Euronews, Perulu bilim insanlarının incelemeleri sonucunda Meksika’da ‘uzaylı cesetleri’ olarak tanıtılan mumyaların aslında hayvan ve insan kemiklerinden üretildiği belirlendi. Dahası, yakın zamanda üretilmişlerdi:
Euronews, Jaime Maussan’ın yemin ederek dile getirdiği iddiaların Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) tarafından da sınırlandırıldığını hatırlatıyor.
UNAM, inceledikleri kemiklerin Karbon-14 testiyle 1000 yıldır diyatomlu toprakta gömülü olduğunu tespit etti ancak kemiklerin nereden geldiğine dair bir sonuca varılmadığının altını çizdi.
Meksika medyası ise, Jaime Maussan tarafından üretilen ‘uzaylı cesetler’in sosyal medyayı sarstığını, alay eden binlerce paylaşım yapıldığını yazdı.
Dünya
Antarktika’daki deniz buzu seviyesi uzmanları neden endişelendiriyor?

Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nde (NSIDC) buzulları izleyen Walter Meier, “Bu şimdiye kadar gördüklerimizden çok farklı, neredeyse akıllara durgunluk verici seviyede” diyor.
Uzmanlar, Antarktika’nın buzul düzeninin bozulmasının geniş kapsamlı sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Antarktika’nın devasa beyaz buz örtüsü, Güneş’in enerjisini atmosfere geri yansıtarak ve aynı zamanda altındaki ve yakınındaki suyu soğutarak gezegenin sıcaklığını düzenliyor.
Uzmanlar, bu buzullar olmasa Antarktika’nın buzdolabı etkisinden ziyade radyatör etkisi yaratacağını söylüyor.
Antarktika Okyanusu’nun yüzeyindeki deniz buzunun büyüklüğü şu anda 17 milyon kilometrekareden az. Bu, Eylül ayı ortalamasından 1,5 milyon kilometrekare daha az ve önceki kış seviyelerinin çok altında.
Dr. Meier, deniz buzullarının önemli ölçüde yeniden oluşacağı konusunda iyimser değil.
Bilim insanları hala bu yılki deniz buzulu seviyesinin azalmasına neden olan tüm faktörleri belirlemeye çalışıyor ancak Antarktika’daki zorlu koşullar araştırma yapmayı da zorlaştırıyor.
Çok sayıda küresel sıcaklık ve okyanus sıcaklığı rekorunun kırıldığı 2023 yılında bazı bilim insanları özellikle deniz buzulu seviyesindeki düşüşe dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Antarktika Yarımadası’nda yer alan Manitoba Üniversitesi’nden Dr. Robbie Mallett, “Deniz buzulunun ne kadar hassas olduğunu görüyoruz” diyor.
Mallett’in ekibi halen Antarktika’daki çalışmalarını sürdürmek için izolasyon, aşırı soğuk ve güçlü rüzgar gibi koşullarla mücadele ediyor.
Bu yıl görülen ince deniz buzulu tabakası ise işlerini daha da zorlaştırıyor. Mallett, “Bu tabakanın kırılıp bizimle birlikte denize sürüklenme riski var” diyor.
Antarktika’daki deniz buzulları Güney Yarımküre’nin kış aylarında, yani Mart-Ekim arasındaki süreçte oluşuyor ve yaz aylarında büyük ölçüde eriyor.
Bu buzullar aynı zamanda buzdağlarından, kara buzlarından ve dev buz raflarından oluşan, birbirine bağlı bir sistemin parçası.
Deniz buzulları, karayı kaplayan buz için koruyucu bir kılıf görevi görüyor ve okyanusun ısınmasını engelliyor.
İngiltere Antarktika Araştırması’ndan Dr. Caroline Holmes, deniz buzulu seviyelerindeki düşüşün etkilerinin yaz dönemine geçişte görülebileceğini söylüyor.
Deniz buzulları eridikçe okyanusun karanlık bölgeleri ortaya çıkıyor ve güneş atmosfere yansıtılmadan emiliyor.
Bilim insanlarının “buz-albedo” etkisi ismini verdiği bu olayda deniz ısınıyor, bu da daha fazla buzulun erimesine yol açıyor.
Bu olay Antarktika’nın küresel sıcaklık düzenleyicisi rolünün önüne geçerek gezegenin daha fazla ısınmasını beraberinde getirebiliyor.
“Antarktika devini uyandırıyor muyuz?” diye soran Exeter Üniversitesi’nden Buzulbilimci Prof. Martin Siegert şöyle devam ediyor:
“Bu dünya için tam anlamıyla felaket olur.”
Leeds Üniversitesi’nden Yer Bilimci Prof. Anna Hogg, Antarktika’nın buz tabakalarında görülen azalmanın, en kötü senaryo aralığında olduğuna dair işaretler bulunduğunu söylüyor.
1990’lı yıllardan bu yana Antarktika’daki kara buzlarında görülen kayıp, deniz seviyesinin 7,2 mm yükselmesine neden oldu.
Deniz seviyesindeki en ufak artış bile kıyıda yaşayan toplulukları tamamen yok edebilecek derecede tehlikeli fırtına olaylarına neden olabiliyor.
Önemli miktarda kara buzu erimeye başlarsa etkileri dünya çapında milyonlarca insan tarafından hissedilecek.
‘BURADA AŞIRI HAVA OLAYLARI YAŞANACAĞINI HİÇ TAHMİN ETMEDİK’
Denizle çevrili bir kıta olan Antarktika’nın kendi hava ve iklim sistemi var. 2016 yılına kadar Antarktika’nın deniz buzu oranı kış aylarında artıyordu.
Ancak Mart 2022’de bir aşırı sıcak hava dalgası Doğu Antarktika’yı vurunca sıcaklık -10 dereceye yükseldi. Normal şartlarda sıcaklığın -50 derece olması gerekirdi.
Prof. Siegert, “30 yıl önce Antarktika’yı incelemeye başladığımda orada aşırı hava olaylarının olabileceğini hiç düşünmemiştik” diyor.
Deniz buzu seviyeleri Şubat 2023 de dahil olmak üzere son yedi yılın üçünde rekor kırarak azaldı.
Bazı bilim insanları düşük buzul seviyesinin kıtanın iklim koşullarında temel bir değişimin meydana geldiğinin göstergesi olabileceğine inanıyor.
Antarktika’nın uzaklığı ve tarihsel bilgi eksikliği, pek çok şeyin hala bilinmediği anlamına geliyor. Dr. Robbie Mallett’a göre bölge bilimsel açıdan hala “vahşi batı” diye nitelendirilebilir.
Bilim insanları deniz buzunun ne kadar uzandığını bilse de kalınlığını henüz bilmiyor. Bu eksik bilgi, bölgenin iklim modellerini kökten değiştirebilir.
Rothera bilimsel üssünde çalışan Dr. Mallett, Defiant adlı uluslararası bir araştırma projesi kapsamında deniz buzu kalınlığını incelemek için radar cihazları kullanıyor.
Mallett ve bazı diğer bilim insanları hala kış aylarında buzların yok olmasının nedenlerini arıyor.
Birçok doğal faktörün birikmiş olabileceği ve bölgeyi aynı anda etkiliyor olabileceğine işaret eden Mallett,”Bunun doğal bir değişkenliğin gerçekten garip bir sonucu olma ihtimali var” diyor.
Bilim insanları, bu yıl okyanusların rekor seviyede ısınmasının muhtemelen katkıda bulunan faktörler arasında olduğunu düşünüyor. Ne de olsa sıcak su donmuyor.
Ayrıca okyanus akıntılarında ve Antarktika’da sıcaklıkları belirleyen rüzgarlarda da değişiklikler meydana gelmiş olabilir.
Şu anda Pasifik’te görülen El Niño hava olayı da katkıda bulunuyor olabilir.
Dr. Mallett, “Endişelenmek için çok çok iyi nedenler var. Bu, son 40 yıldır görülmeyen ve şimdi ortaya çıkan, Antarktika’daki iklim değişikliğinin gerçekten endişe verici bir işareti” diyor.
Kaynak: BBC News Türkçe
Dünya
Polonya-Ukrayna tahıl krizi dünyayı nasıl etkileyecek?

İki ülke liderleri dünya kamuoyu önünde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’ne ziyaretlerini, birbirlerine saldırmak için kullandı.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda gazetecilerle konuşurken, Ukrayna’nın dış yardım için ne kadar minnettar olduğunu sorguladı ve ülkeyi boğulan bir insana benzetti.
Duda, “Boğulan bir kişi çok tehlikelidir çünkü sizi en derinlere çekebilir. Kurtarıcıyı kolayca boğabilir” dedi.
Birkaç saat sonra Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Polonya’ya yanıt verdi. Zelenskiy, Avrupa’daki bazı dostlarının “siyasi bir tiyatroda tahıldan bir gerilim filmi çevirerek” dayanışma gösterisi sergilemelerinin endişe verici olduğunu söyledi.
Varşova yönetimi, Zelenskiy’i kınadı ve komşusuna silah tedarikini durduracağını duyurdu. Bu karar, Ukrayna açısından savaşta potansiyel olarak büyük sonuçlar doğurabilir.
TAHIL ANLAŞMAZLIĞINI TETİKLEYEN NEYDİ?
Ukrayna büyük bir tahıl üreticisi. Rusya’nın işgaliyle başlayan Ukrayna savaşı ise Karadeniz’de ihracat yollarının büyük ölçüde kesilmesi nedeniyle dünya çapında tahıl sorununa yol açtı.
Bazı analistler Polonya’nın kararını ülkede yaklaşan seçimlere bağlıyor, kararın siyasi nedenlerle alındığını söylüyor.
Ukrayna’nın tahıl ürünleri için alternatif kara yolları bulmak zorunda kalması ise büyük miktarlarda tahılın Orta Avrupa’ya ulaşmasına ve bölge ülkelerinde tahıl fiyatlarının düşmesine neden oldu.
Avrupa Birliği (AB), yerel çiftçileri korumak için, beş ülkeye (Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya) tahıl ithalatını geçici olarak yasakladı.
AB, 15 Eylül’de sona eren yasağı uzatmamayı tercih etti. Ancak Macaristan, Slovakya ve Polonya yasağı sürdürdü.
Ukrayna, bunun uluslararası yükümlülüklerin ihlali olduğunu söyleyerek konuyu Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) götürdü. Ancak Polonya yasağın devam edeceğini açıkladı.
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu, birlik üyesi ülkeler için daha geniş kapsamlı ticaret politikasına karar vermenin üye ülkelerin sorumluluğunda olmadığını söylüyor. Polonya’da 15 Ekim’de yapılacak seçimler öncesi iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi ise ülkenin çiftçilerini savunur görünmek istiyor ve söylemini sertleştiriyor.
UKRAYNA TAHIL ANLAŞMASI NE ÖNGÖRÜYORDU?
Rusya, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal ettiğinde, donanması ülkenin Karadeniz’deki limanlarını ablukaya aldı, ihracat için bekleyen 20 milyon ton tahıl limanlarda kaldı.
Bu durum, dünyada gıda fiyatlarının hızla artmasına yükselmesine neden oldu ve Ukrayna’dan önemli miktarda gıda ithal eden Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde kıtlık tehlikesi yarattı.
Temmuz 2022’de Rusya ile Ukrayna arasında – Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in (BM) arabuluculuğunda – anlaşmaya varıldı. Anlaşma, kargo gemilerinin Karadeniz’deki bir koridor boyunca hareket edebilmelerine olanak sağlıyordu.
Ukrayna limanları arasındaki koridor, 310 deniz mili uzunluğunda ve 3 deniz mili genişliğindeydi.
Anlaşma, Ukrayna’nın yaklaşık 33 milyon ton tahıl ihraç etmesine yardımcı oldu. BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre böylece küresel gıda fiyatları yaklaşık yüzde 20 düştü.
Ancak Rusya anlaşmadan çekildi. BM Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünyada tahıl fiyatları Moskova’nın kararı sonrası yeniden arttı.
Rusya boşluğu doldurabileceğini söylüyor. Temmuz ayında Afrikalı liderlerle görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önümüzdeki dört ay boyunca en az altı Afrika ülkesine (Burkina Faso, Orta Afrika Cumhuriyeti, Eritre, Mali, Somali ve Zimbabve) ücretsiz tahıl gönderme sözü verdi.
Putin, ay başında, ücretsiz tahıl ihracatının “birkaç hafta içinde” başlayacağını söyledi.
UKRAYNA’YA HANGİ SİLAHLAR GÖNDERİLİYOR?
Hem Polonya hem de Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Sovyet döneminden kalma geniş bir silah stoğunu devraldı.
Ukrayna, Soğuk Savaş döneminden kalma silahlarından memnundu. Zira çok uzun süredir bu silahları kullanıyordu. Eski silahlarını Ukrayna’ya bağışlamak ve Batı’dan aldığı yeni silahlarını stoklamak da Polonya’yı aynı derecede memnun ediyordu.
Ancak Ukrayna’ya yapılan silah yardımı sonrası, Polonya’nın askeri teçhizatı yaklaşık üçte bir oranında tükendi. Polonya, Ukrayna’ya Sovyet döneminden kala 320 tank ve 14 MiG-29 savaş uçağı gönderdi. Tahıl anlaşmazlığı ise gelecekte silah teslimatını şüpheye düşürdü.
Polonya Hükümet Sözcüsü Piotr Müller, Ukrayna ile imzalanan anlaşmalar uyarınca, bu ülkeye sadece önceden kararlaştırılan mühimmat ve silahların gönderileceğini söyledi.
Polonya silah şirketi PGZ’nin bu şartlarda Ukrayna’ya önümüzdeki aylarda yaklaşık 60 adet Krab topçu silahı göndermesi bekleniyor.
UKRAYNA’YA HANGİ ÜLKELER SİLAH YARDIMI YAPIYOR?
ABD, Ukrayna’nın silahlandırılmasına öncülük ediyor. Washington şu ana kadar Kiev’e yaklaşık 46 milyar dolar değerinde silah gönderdi.
ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği silahlar arasında tanklar, topçu silahları ve roketatarlar da var. Amerikan yönetimi ayrıca Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya ABD yapımı F-16 savaş uçakları tedarik etmesine izin verdi ve Ukraynalı pilotları jetleri kullanma konusunda eğiterek gelişmiş savaş uçaklarının Kiev’e teslimini destekleyeceğini söyledi.
Şu ana kadar Ukrayna’ya ABD’den sonra en fazla silah gönderen ülkeler Almanya, İngiltere, Norveç ve Danimarka. Polonya ise bu listede altıncı sırada.
Polonya, kendisini Rusya’ya karşı savunan Ukrayna’ya yaklaşık 3,3 milyar dolar değerinde askeri yardım gönderdi.
Varşova yönetimi Ukrayna’ya Leopard 2 muharebe tankları göndermiş ve Almanya’yı da aynı kararı alması için teşvik etmişti. Polonya daha önce ayrıca Ukrayna’ya savaş uçakları gönderme sözü de vermişti.
Polonya’da 1,5 milyondan fazla Ukraynalı mülteci yaşıyor.
Kaynak: BBC News Türkçe
-
Teknoloji5 sene önce
Eset Lisans Anahtarları Güncel Liste Yenilendi
-
Saç Bakımı5 sene önce
Saç açıcı ile saçlar nasıl açılır?
-
Saç Bakımı5 sene önce
Saç Boyası Seçiminde Nelere Dikkat Etmeli?
-
Saç Bakımı5 sene önce
Küllü Kumral Saç Rengi Seçimi
-
Hayvan Hastalıkları5 sene önce
Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri
-
Saç Bakımı5 sene önce
Saç Boyaları Hakkında Bilgiler ve Boya Seçimi
-
Hayvan Hastalıkları4 sene önce
İneklerde doğum sonrası iştahsızlık nedenleri
-
Büyükbaş Hayvancılık5 sene önce
Buzağı Besleme: ikişerli grup halinde barındırmanın önemi