Connect with us

Tarım ve Hayvancılık

Tarım ve Hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor

Tarım ve Hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor

Tarım ve Hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor. Tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor… Geçen yıla göre buğdayda yüzde 32, mısırda yüzde 50, büyükbaş ve küçükbaş hayvanda ise yüzde 130 ithalat artışı yaşandı…2 bin ton olan kırmızı et ithalatı da, 23 kat artışla, 46 bin tona ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun dış ticaret verilerine göre tarımda ithalat arttı.

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “2018 yılında zeytin, kayısı, fındık, tütün, kırmızı mercimek, kuru fasulye, buğday, portakal gibi ana ürünlerde üretim düşüklüklerini takip ettiğini görüyoruz. Üretimdeki düşme ithalatı daha da fazlalaştırıyor. Her ithalat içerdeki üretimi zora sokuyor.”



Tarım ve Hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor

2018 yılının 9 ayında buğdayda yüzde 32, mısırda yüzde 50, soyada yüzde 22, ayçiçeğinde yüzde 15 ithalat artışı yaşandı.

İTHALATTA ARTIŞ

Buğday: %32 – 4,1 Milyon Ton
Mısır: %50 – 2,1 Milyon Ton
Soya: %22 – 2,2 Milyon Ton
Ayçiçeği: %15 – 624 Bin Ton

Aynı dönemde büyükbaş ve küçükbaş ithalatı yüzde 130`luk artışla 1 milyon 457 bin başa; 2 bin ton olan kırmızı et ithalatı da 23 kat artışla 46 bin tona ulaştı.

Advertisement

Canlı Hayvan: %130 – 1 Milyon 457 Bin Baş
Kırmızı Et: 23 Kat – 46 Bin Ton

“HAYVAN VARLIĞIMIZDAKİ ARTIŞ İTHALATA BAĞIMLI İÇ ÜRETİMİMİZ HAYVANCILIKTA DA YOK.”

Tarım ürünleri dış ticaretinde verilen açık 2017 yılında 729 milyon dolar iken 2018’in 9 ayında 1,5 milyar dolara yükseldi.



TARIMSAL ÜRÜNLERDE DIŞ TİCARET AÇIĞI

2017: 729 Milyon Dolar
2018 9 Ay: 1,5 Milyar Dolar

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık; “Sadece buğday mısır soya ayçiçeği pamuk ithalatına 16 milyar 700 milyon TL ödüyoruz canlı hayvan kırmızı ete 6 milyar 600 milyon TL ödüyoruz 23 milyar TL ediyor. 2018 için bütçeden tarıma ayırdığımız miktara baktığımızda 14 buçuk milyar TL ithalata birkaç ürüne ödediğimiz 23 milyar TL’nin üzerine çıkmış vaziyette.”

İthalata giden paranın, yerli üreticiye verilen tarımsal teşviklerin üzerinde olduğuna dikkati çeken Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık, Türkiye’yi 2019’da da olumsuz bir tablo beklediğini söylüyor.

Advertisement

“Türkiye tarımını teşvik etmek üretimini desteklemek, çiftçisine destek aktarmak yerine kolay yolu seçiyor ithalata yöneliyor kendi tarıma verdiği tarımın çok üstünde ithalata para aktarıyor. Altyapı sorunları çiftçinin örgütsüzlüğü pazarlama kanalları sorunları duruyor maddi desteklerin yetersizliği de göz önüne alındığında Türkiye için 2019 yılı ithalatın artarak devam etme yılı tarım arazilerinin daralması yılı çiftçinin tarımdan kopma yılı olarak da ifade edebiliriz.”

Politika

Barut: “Onur ve gurur duyuyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, kendisine verilen “2022 Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Özel Ödülü” ile büyük bir gurur ve onur yaşadığını söyledi.
SEMPOZYUMA BÜYÜK İLGİ
Tarım Öğretiminin 177’nci Yıldönümü ve Ziraat Mühendisleri Günü etkinlikleri çerçevesinde Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Merkezi, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye Tarımı Sempozyumu” düzenledi. Ankara’da Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik büyük ilgi topladı. Tarım sektörü ve paydaşları ile demokratik kitle örgütlerinden önemli isimleri buluşturan sempozyumda, yaşanan sorunlar ele alınıp çözüm için yapılması gerekenlere dair görüş alışverişinde bulunuldu.
GURURLANDIRAN GEREKÇE
Büyük ilgi gören etkinlikte  CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olan Ayhan Barut, 2022 Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Özel Ödülü’nü ZMO Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez’in elinden aldı. Aynı zamanda Ziraat Mühendisi olan Ayhan Barut’a verilen ödülün gerekçesi, “Odanın iş ve işlemlerini kolaylaştırılması ve etkinleştirilmesine katkı sağlaması, mühendislerin istihdamını arttırıcı çalışmalar yürütmesi, tarım sektöründe üretici ve tüketici hak ve yararlarının gelişmesi için anlamlı katkılar üretmesi, olumlu bir kamuoyu oluşturulması çalışmalarına destek sağlaması, yaşamı ve uygulamalarıyla örnek oluşturması nedeniyle, tarım sektörü ve ziraat mühendisliği mesleğine yapmış olduğu katkılar için ZMO 2022 Yılı Özel Ödülüne değer bulunmuştur” olarak açıklandı.
AKIN ÖZDEMİR’İ ANDI, ‘HESAPLAŞACAĞIZ’ DEDİ
Ödül almak için çıktığı kürsüde yaşadığı gurur, onur ve heyecanı paylaşan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Yıllarca Ziraat Mühendisleri Odamızın her kademesinde görev yaptım. Bu yönüyle bu ödül benim için çok anlamlı. Bundan sonra da ZMO her zaman bizim evimiz, yuvamız, ailemizdir. Burası bir okuldur. 10 Ocak Tarım Öğretiminin 177. yıldönümünü kutladık. 10 Ocak denildiğinde herkesin olduğu gibi benim de aklıma gelen mücadele insanı, Adana Şubesi Kurucu Başkanımız Akın Özdemir gelir. Akın Özdemir bir 10 Ocak kutlama gününde kendisine konuşma hakkı verilmediği halde zorla kürsüye gelerek tarihi bir söz söylemiştir. ‘İnsanı aç, hayvanı aç, toprağı aç bir ülkede kutlama yapılmaz. Olsa olsa hesaplaşılır’ demiştir. İşte Akın Özdemir’in de dediği gibi, tarıma darbe vuran, üretimi ve üreticiyi yok eden, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı hedef alan AKP iktidarı ve rantiye düzeni ile hesaplaşacağız.”

Rumico

Devamını Oku

Politika

Çiftçi Ve Üreticilere Destek Müjdesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmanın başında, bugünkü toplantıda hem çiftçilerle hasret gidereceklerini hem de müjdeleri paylaşacaklarını söyledi.

Çiftçi ve toprak denilince Âşık Veysel’i anmamanın mümkün olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Veysel’in şarkısındaki “Dost dost diye nicesine sarıldım/Benim sadık yârim kara topraktır” sözlerini hatırlattı.

“TOPRAĞI VE ONU İŞLEYEN ÇİFTÇİYİ İHMAL EDEN, GELECEĞİNİ İHMAL ETMİŞ DEMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanoğlu ne kadar beyhude dolaşırsa dolaşsın ne kadar başka meşgalelerle oyalanırsa oyalansın tek sadık yârinin toprak olduğunu anlayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sanayi devrimi ve ardından yaşanan teknoloji devrimi, insanların günlük hayatını ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın toprak asıl hayat kaynağı olarak önemini hâlen koruyor. Biz de tahılı, meyvesi, sebzesi, hayvanı başta olmak üzere altında ve üstünde yetişen tüm değerleriyle toprağımıza sahip çıkmanın, onu işleyen çiftçilerimize destek olmanın gayreti içindeyiz. Ülkemizin nüfusunun 85 milyonu, dünya nüfusunun 8 milyarı bulduğu bir dönemde toprağı ve onu işleyen çiftçiyi ihmal eden, geleceğini ihmal etmiş demektir. Her küresel kriz, gıda üretimi ve tedarikinin ne kadar stratejik bir alan olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatmaktadır.”

Advertisement

“TAHIL SEVKİYATININ BAŞLAMASINI SAĞLAYARAK İNSANLIĞI BÜYÜK BİR KRİZİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜRDÜK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizi sebebiyle tahıl sevkiyatının sekteye uğramasının dünya çapında bir açlık tehdidini ortaya çıkardığına vurgu yaparak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak yürüttüğümüz çok yönlü diplomasiyle tahıl sevkiyatının başlamasını sağlayarak insanlığı büyük bir krizin eşiğinden döndürdük. Elbette bu durum, kendi tarım üretimi kapasitemizin önemini de gösterdi. Hükûmetlerimiz döneminde çiftçilerimize verdiğimiz desteklerin, sağladığımız kolaylıkların, yaptığımız düzenlemelerin ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bugünkü buluşmamız da aynı çabanın bir tezahürüdür. Bağlantı tüm alanlarıyla birlikte tarım sektörü ve onun ana unsuru olan çiftçilerimizi bir bütün olarak görüyoruz. Gübreyi, ilacı, yemi kullanan çiftçimiz ile onu üreten, satan, finansmanını sağlayan kurumları birlikte değerlendiriyoruz. Tarlasını en modern ekipmanlarla süren çiftçimiz ile bu makineleri üreten, satan, finansmanını sağlayan kurumları ayrı tutmuyoruz. Kooperatiflerimizden tarım ürünlerini girdi olarak kullanan gıda, tekstil, ilaç, kozmetik sanayisine, meslek örgütlerinden üniversitelere kadar bu alanda özellikle ilgili tüm yapıları aynı sistemin bir parçası olarak görüyoruz. Politikalarımızı ve uygulamalarımızı bu büyük ekosistemin unsurlarının tamamını gözeterek oluşturuyoruz.”

“GENÇLERİMİZİ VE KADINLARIMIZI TARIMA YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zincirin herhangi bir halkasındaki kopmanın tüm sistemi etkileyeceğini iyi bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Bunun için çiftçiden tüketiciye uzanan aşamanın hiçbir halkasını atlamadan sistemi bir bütün olarak geliştirecek adımları atıyoruz. Ziraat Bankamızın tarım sektörüne yönelik hizmetleri de aynı yelpaze genişliğine sahiptir. Tarım sektörünü yeni düzenlemelerle desteklerle teşviklerle güçlendirirken aslında sistemin tamamına hitap ediyoruz. Örnek uygulamalar, başarı hikâyeleri, tecrübe paylaşımı gibi yöntemlerle özellikle gençlerimizi ve kadınlarımızı tarıma yönlendirmeye çalışıyoruz. Ülkemizin 81 ilinden 2 bine yakın çiftçimizle işletme sahibimizle kooperatif ve kurum temsilcilerimizle gerçekleştirdiğimiz bugünkü buluşmamızı da tüm bu gayretlerin özeti, bir sunumu olarak değerlendiriyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, biraz önce genç çiftçilerin, kadın çiftçilerin, tarıma değer katanların konuşmalarının özetini dinlediklerini, toplantıya girerken de çiftçilerin ürünlerini sergiledikleri stantları ziyaret ettiklerini dile getirdi.

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gördükleri ve duyduklarının kendilerine sadece Ziraat Bankası aracılığıyla kullandıkları 232 milyar lirayı aşkın tarım kredilerinin yerine ulaştığını, toplam kredi miktarının yüzde 88’ine karşılık gelen 204 milyar liraya uyguladıkları faiz desteğinin doğruluğunu, bilhassa 634 bin çiftçinin 60 milyar lira tutarındaki kredi faizinin tamamını karşılamalarının isabetini, toprağı aşkla sevgiyle işleyen 1 milyonu aşkın çiftçinin kendilerine sunulan kredi imkânını üretime dönüştürdüğünü, velhasıl tarım sektörüne bugüne kadar verdikleri desteklerin ve emeklerin boşa gitmediğini ispatladığını ifade etti.

Bu tablo karşısında kendilerinin de Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer kurumlarla yürüttükleri çalışmaları sadece sürdürmekle kalmayıp, daha ileri seviyeye çıkartma şevki kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tarım arazilerinin toplulaştırılmasından sulama tesisleri yapımına, meraların korunmasından depolama ve satış kanallarının geliştirilmesine kadar her alanda sürekli hedef büyütüyoruz. Ülkemizin tarıma uygun her karış toprağının en yüksek verimle ekilmesini ve çiftçilerimizin alın terlerinin karşılığını alabilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Savunma alanında nasıl kendi kendimize yeterliliği stratejik öncelik olarak görüyorsak tarımsal üretime de aynı anlayışla bakıyoruz. Bunun için devletimizin tüm imkânlarını seferber ediyor, her talebi dikkatle ele alıyor, her imkânı kullanıyoruz.”

“ZİRAAT KATILIMIN ÇİFTÇİLERİMİZE DÜŞÜK MALİYETLİ FİNANSMAN SAĞLAYABİLMESİNİ TEMİN EDECEK DÜZENLEMEYİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün verecekleri müjdelerin ülkenin toprak muhafızları, üretim akıncıları olan çiftçileri daha da güçlendirmeyi amaçladığına dikkati çekerek şunları kaydetti: “İlk olarak Çiftçi Destek Kredisi’ni uygulamaya geçireceğimizin müjdesiyle başlıyoruz. Bu krediyi çiftçilerimiz, hasat dönemine kadar yapacakları her türlü harcamaları için kullanabilecekler. Böylece çiftçilerimiz gelir elde edemedikleri dönemdeki ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilecekler. Kişi başına 250 bin liraya kadar verilecek bu kredinin yıllık faiz oranı yüzde 9,75 ve vade süresi 36 aya kadar olacaktır. İkinci müjdemiz Tarımsal KOBİ Kredisi’dir. Tarım ürünlerini işleyen küçük ve orta boy işletmeleri destekleyeceğimiz bu kredi sayesinde nihai malın katma değerinin üreticimizde kalmasını sağlamak istiyoruz. Tarımsal KOBİ Kredimizin üst limiti 15 milyon lira, devlet tarafından ödenen kısmı dışında kalan yıllık faiz oranı yüzde 4,75’tir. Yatırım kredilerinde 10 yıla, işletme kredilerinde 24 aya kadar vade uygulanabilecektir. Süt ve süt ürünleri, meyve ve sebze kurutma-dondurma, meyve suyu, salça, turşu, konserve, reçel, marmelat, pekmez, zeytin, su ürünleri paketleme, tütsüleme, organik tarım ürünleri gibi pek çok başlıktaki işletme faaliyetinde bu kredi kullanılabilecektir.”

Üçüncü başlıklarının Tarım Borç Transferi Kredisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu krediyle başka bankalardan yüksek faizle kredi kullanmış çiftçilerimizi Ziraat Bankamızda sağlayacağımız uygun şartlarla bu yükten kurtarmayı amaçlıyoruz. Üst limiti 5 milyon lira olacak bu kredinin de faiz oranı yüzde 9,75 ve vadesi 60 aydır. Önümüzdeki günlerde Ziraat Bankamız yanında Ziraat Katılımın da çiftçilerimize düşük maliyetli finansman sağlayabilmesini temin edecek bir düzenlemeyi inşallah hayata geçireceğiz” dedi.

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu kredi imkânlarının çiftçilere ve işletmelere hayırlı olmasını diledi.

“GENÇLERİMİZİN VE KADINLARIMIZIN TARIMIN GELECEĞİNDE ÇOK DAHA FAZLA SÖZ SAHİBİ OLMALARINI İSTİYORUZ”

Genç çiftçi ve kadın çiftçi kredi limitlerinin hâlihazırda 500 bin lira olduğunu bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz gençlerimizin ve kadınlarımızın tarımın geleceğinde çok daha fazla söz sahibi olmalarını istiyoruz. Bunun için buradan Ziraat Bankası Genel Müdürü’müze genç ve kadın çiftçi kredi limitlerini 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkaralım diyorum. Alpaslan Bey, anlaştık değil mi? Bir yanlışlık olmasın” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası’nın tarım kredilerindeki takip oranının yüzde 1’in altında olmasının çiftçilerin borçlarına sadık olduklarını, ödemelerini hassasiyetle yaptıklarını gösterdiğini söyledi.

Buna rağmen yüzde 1’in altında bile olsa borcunu ödemekte zorlanan bir çiftçi varsa onlara destek olmanın da boyunlarının borcu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım kredisi takip hesabındakilerden anaparasını peşin ödeyenlerin faizlerinin silinmesinin bu çiftçileri rahatlatacağını belirtti.

Advertisement

Anapara ödemesini peşin yapmakta zorlananların olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peşin parası olmayanların borçlarını herhangi bir gecikme ve temerrüt faizi uygulanmadan taksitle yapabilmelerine de imkân tanımak lazım. Bu konuda da mutabık mıyız (Ziraat Bankası Genel Müdürü) Alpaslan Bey? Şahit oldunuz, duydunuz. Evet, gördüğünüz gibi konu çiftçilerimizin, üreticilerimizin, milletimizin meselesi olduğunda çözümler anında geliyor” ifadelerini kullandı.

“KONU ÜRETİM OLDUĞUNDA BİZİM İÇİN AKAN SULAR DURUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda ülkeyi asırlara bedel eser ve hizmetlere kavuşturmuş bir hükümet olarak Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını da dört bir koldan süratle yürüttüklerine işaret etti.

Türkiye Yüzyılı’nın başlıklarından birinin de “üretimin yüzyılı” olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konu üretim olduğunda hele hele toprağın bereketi olduğunda bizim için akan sular durur. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme üzerine inşa eden bir iktidar olarak, bir hükûmet olarak bu 5 temel esas üzerine Türkiye’mizi büyüteceğiz. Ve bu mücadelede çiftçilerimizden alacağımız destek hayati öneme sahiptir. Ne diyor gönül dostu; ‘Gökte uçan hüma kuşu ne bilir dalın kıymatın/Kargayı kondurman dala ne bilir gülün kıymatın/Çift sürüp ekin ekmeyen, meydana sofra dökmeyen, arının kahrını çekmeyen ne bilir balın kıymatın.’ Biz ülkenin ve milletin sahip olduğu değerlerin, zenginliklerin, imkânların kıymetini bilmeyenleri asla muhatap almıyoruz. Çifti çubuğu, bağı bahçeyi, ekini hasadı, davarı malı bilmeyenlere dönüp bakmıyoruz. Bizim onlarla işimiz yok. Oturdukları yerden esip gürleyerek avara kasnak gibi boşa dönüp duranları gülerek izlemekle yetiniyoruz. Zihninde vizyon, gönlünde eser ve hizmet, dilinde hayırlı söz olmayanların topunu bir araya getirseniz şuradaki buluşmamızın hasılasının yanına bile yaklaşamazlar.”

“ÜRETMEK İÇİN TER DÖKMEK LAZIM”

Advertisement

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmak için dertli olmak lazım dertli. Mücadele etmek için yaşamış olmak lazım yaşamış olmak. Üretmek için de ter dökmek lazım ter. Başarı kazanmak için tecrübe ve hazırlık lazım. Hepsinden önemlisi tüm bunlar için sarsılmaz bir inanç, mangal gibi bir yürek, çelikten bir irade lazım. Hamdolsun biz üstadın deyimiyle akrebin kıskacında yoğrula yoğrula Yunus gibi pişe pişe Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte bugünlere geldik” diye konuştu.

Çiftçilerin, Türkiye’yi 1990’ların güvensizlik ve istikrarsızlık ikliminden 2023 hedeflerine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna getirene kadar hangi badireleri atlattıklarının, hangi engelleri aştıklarının, hangi oyunları bozduklarının şahidi olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnşallah Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıp yeni yüzyılına gireceğimiz 2023’ü de güven ve istikrardan taviz vermeden geçirerek hep birlikte hayallerimizi gerçeğe dönüştüreceğimiz bir döneme gireceğiz. Sizlerden ve tüm milletimden ricam şudur; geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık eksiklerini nasıl tamamlamışsak milletimizin asırlık hak ve özgürlük taleplerini nasıl karşılamışsak Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da aynı inanç ve azimle başlatalım istiyoruz. Çiftçi kardeşlerimizin bu kutlu yolda bugüne kadar hep olduğu gibi yine en güçlü şekilde yanımızda yer alacaklarına yürekten inanıyorum.”

Verdikleri müjdelerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere bu imkânların sağlanmasında emeği geçenleri tebrik etti.

Rumico

Advertisement
Devamını Oku

Politika

Sınav yapıldı, sorular ortaya saçıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 17 Aralık’ta çeşitli kentlerde yapılan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı ile ilgili şaibe iddialarına dikkat çekerek sınavın iptalini istedi. Sınav günü soruların yer aldığı kitapçık fotoğraflarının sosyal medya ve internet ortamına düştüğünü belirten Barut, Meclis’e sunduğu önergeyle bakanlığı açıklama yapmaya çağırdı.
“YANLIŞ DÜZELTİLMELİ”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından yanıtlanması istemiyle hazırladığı önergeyi Meclis Başkanlığı’na veren Ayhan Barut, “Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle, Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık izni ve depo yetkisini, ziraat mühendislerinin yanı sıra orman, orman endüstri ve kimya mühendisleri, eczacı, kimyager ve bitki sağlığı derslerini alanlara da vermişti. O zaman da ziraat mühendislerinin, ilaç bayiliği ve satışı için diplomaları yeterli görülmeyip haksızca zorunlu sınava tutulmasını doğru bulmadığımızı ifade etmiştik. Hala bu yanlış sürüyor. Israrla bu yanlışın düzeltilmesini bekliyoruz” dedi.
“FOTOĞRAF ÇEKİLDİ, HER YERDE GÖRÜLDÜ”
Son olarak 17 Aralık’ta binlerce adayın katılımıyla yapılan Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili şaibe iddialarının ortaya atıldığını bildiren Barut, şunları kaydetti:
“Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı 17 Aralık’ta Ankara, İzmir, İstanbul, Samsun, Diyarbakır, Antalya ve Adana gibi kentlerde yapıldı. Binlerce adayın girdiği sınavla ilgili yine şaibe iddiaları ortaya atıldı. Bakanlık adına Ankara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nce yapılan sınav sorularının fotoğraflarının çekildiği ve her yerde yayıldığı görülmektedir. Çoğu insan belki cebindeki son parasıyla, son bir umutla bu sınava girmiş ancak bu meslektaşlarımızın hakları gasp edilerek geleceği ile oynanmıştır. Geçen yıllarda da binlerce adayın girdiği sınavla ilgili şaibeler gündeme gelmişti. Toplam 80 sorunun yer aldığı aynı sınavda doğru cevapların yarısının A şıkkı olduğu ortaya çıkmıştı. Tüm bunlarla beraber söz konusu sınavın iptalini, yanlışın düzeltilmesini, mağduriyetin giderilmesini ve şaibelerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz.”
“ŞAİBEYLE İLGİLİ NE YAPACAKSINIZ?”
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un hazırladığı önergede şu sorulara yanıt istendi;
“1- Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık izni ve depo yetkisinin, ziraat mühendislerinin yanı sıra orman, orman endüstri ve kimya mühendisleri, eczacı, kimyager ve bitki sağlığı derslerini alanlara da verilmesine neden olan Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmeliğini düzeltmeyi düşünüyor musunuz?
2- Üniversitede eğitimlerini başarıyla tamamlayan ziraat mühendislerinin, zirai ilaç bayiliği ve satışı için diplomalarını yeterli görmeyerek haksızca zorunlu sınava tutulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kararı geri çekecek misiniz?
3- 17 Aralık 2022 tarihinde yapılan ve binlerce adayın katıldığı Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili ortaya atılan şaibe iddialarına ilişkin nasıl bir adım atacaksınız?
4- Geçmiş yıllarda yapılan sınavla ilgili gündeme gelen şaibe iddialarının akıbeti ne oldu?
5- Bu yılki Bitki Koruma Ürünleri Bayii ve Toptancılık Sınavı’yla ilgili şaibeleri gözeterek sınavın iptalini sağlayacak mısınız?”

Rumico

Devamını Oku
Advertisement

HAFTANIN ŞARKISI

Advertisement

Trendler